Dikkat : Bu konu hakkında yazılmış ilk içeriği görüntülemektesiniz.
2006 yılında Amazon, internet sitesini 100 milisaniye hızlandırdığını rapor etti. Evet yanlış okumadınız! Sadece 100 milisaniye! Ve bu 100 milisaniyelik geliştirmenin ardından, site ziyaret oranının %1 arttığı saptanmış. Şimdi diyebilirsiniz ki %1 çok düşük bir oran. Ancak Amazon gibi her gün milyonlarca kez ziyaret edilen bir site için hiç de küçük bir oran değil. Amazon'un bu raporunun ardından, Google bir duyuru gerçekleştirdi. Google duyurusunda, site ve sayfa yükleme hızının pagerank oranını yükselttiğinden bahsetti.
Site hızınızı nasıl test edebileceğinize ve geliştirebileceğinize dair ipuçlarına geçmeden önce hızlı kavramını tanımlamakta yarar görüyorum.
SEO optimizatörlerinin raporladığı verilere göre :
- 1 saniyenin altında = Mükemmel
- 1-3 saniye aralığında = Ortalamanın Üstünde
- 3-7 saniye aralığında = Ortalama
- 7+ saniye = Zayıf
Sitenizin yükleme süresini test etmek için tools.pingdom.com/ bağlantısını ziyaret edebilirsiniz. Yayınlanan SEO raporlarına göre, ziyaretçilerin %47'si sayfanın 2 saniye altında yüklenmesini bekliyorlar. Kullanıcıların %57'si ise açılma hızı 3 saniyeden fazla olan sayfaları hemen terk ediyor.
Dilerseniz şimdi, sayfa hızınızı nasıl yükseltebileceğinize dair ipuçlarına değinelim.
1. CDN Kullanmak
CDN (Content Delivery Network), sitedeki içerikleri (görseller, videolar, yazılar vb.) kendi serverlarında depolayan bir araçtır. İngilizce ağırlıklı bir siteniz varsa CDN kullanmak size büyük bir avantaj sağlar. Bu avantajı nasıl sağladığını en basit şekide ifade etmek gerekirse;
- Dosyalarınızı CDN serverlarında depolarsınız.
- CDN, bu dosyaları dünya çapındaki tüm serverlarına kopyalar.
- Sitenize Almanya'dan gelen bir ziyaretçi Almanya serverındakilere, Amerika'dan gelen ziyaretçi Amerika serverındaki dosyalara yönlendirir. İnternet servis sağlayıcıları yurtdışı çıkışı yapmadığı için, sitenin yüklenme süresi artar. Raporlar bu oranın göreceli olmakla birlikte %60 olduğunu ifade etmekte.
- CDN'nin bir diğer avantajı sitenizi DDoS saldırılarından koruyabilme olasılığının daha fazla olması. Çüknü dediğim gibi dosyalar birden fazla serverda.
2. Hosting Şirketi Seçerken En Hızlısını Seçmek
WordPress gibi hosting üzerine kurulu içerik barındıran bir internet sitesine sahipseniz, bu konuyu göz ardı etmemekte fayda var. Bu konu üzerine çok yazılıp çizilecek bir şey yok. Genel kullanıcının memnun olduğu üç hosting sitesini sıralamak gerekirse :
- WPEngine
- BlueHost
- Hosting24
2.1 Detaylı Bilgi
WPEngine : Siteniz aylık 30,000 civarında ziyaretçi çekiyorsa, bu hosting hizmeti sizin için uygun seçenek. Maalesef fiyatı biraz tuzlu; 29$. Ancak CDN konusuyla sizi uğraştırmaması ve .htacess erişimi konusunda sağladığı avantajlar düşünüldüğünde o kadar da uçuk bir rakam olmadığını söylemek mümkün.
BlueHost : WPEngine kadar hızlı olmasa da, yine de BlueHost'u, WPEngine alternatifi olarak görmek mümkün. Fiyatı WPEngine'e göre epey uygun; aylık 4$. İhtiyaçlarınıza göre diğer paketlere de göz gezdirebilirsiniz.
Hosting24 : BlueHost kullanmak istemeyenler için bir alternatif. Tek eksi yanı hosting ve vps hosting için ayrı ayrı ücret talep etmesi. Hosting ücreti 5, VPS Hosting ücreti ise 14.85$.
Bu firmalar dışında binlerce hosting firması var. İsteklerinize göre internette bir araştırma yapıp, diğer firmaların sunduğu paketlere de göz gezdirebilirsiniz.
Bu firmalar dışında binlerce hosting firması var. İsteklerinize göre internette bir araştırma yapıp, diğer firmaların sunduğu paketlere de göz gezdirebilirsiniz.
3. Caching Eklentisi Edinmek
Sitenizi WordPress üzerine inşa ettiyseniz, bu eklentiyi edinmenizde yarar var. WordPress kullanıcıları için tavsiye ettiğim ücretsiz eklentiler WP Total Cache ya da WP Super Cache.
4. Tarayıcılar İçin Expires Headers Kullanmak
WordPress kullanıcısı değilseniz ya da 3 numaralı başlıkta değindiğim eklentiler ile uğraşmak istemiyorsanız, sitenize manuel olarak expires headers kodları eklemeniz gerekmekte.
Bir siteyi ziyaret ettiğiniz zaman, sitenin içerikleri tarayıcınızın dosya klasöründe önizleme dosyası olarak depolanır. Amaç, aynı sayfayı ziyaret ettiğinizde, içeriklerin tekrar tekrar yüklenmesini önlemek ve kullanıcıya en iyi deneyimi sunmaktır. Expires headers kodlarını sitenize eklerseniz, tarayıcıların bu özelliğini doğru kullanmasına yardımcı olursunuz. Bunu yapmak için de .htaccess dosyanızı düzenlemeniz gerekmekte. Detaylı bilgi ve nasıl yapılacağını öğrenmek için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.
-Bölüm 1'in Sonu-
En kısa zamanda rehber ve bölüm 2 hazırlanacaktır. Takipte kalın. İçeriği beğenidyseniz lütfen paylaşmayı unutmayın.
Sitenizi WordPress üzerine inşa ettiyseniz, bu eklentiyi edinmenizde yarar var. WordPress kullanıcıları için tavsiye ettiğim ücretsiz eklentiler WP Total Cache ya da WP Super Cache.
4. Tarayıcılar İçin Expires Headers Kullanmak
WordPress kullanıcısı değilseniz ya da 3 numaralı başlıkta değindiğim eklentiler ile uğraşmak istemiyorsanız, sitenize manuel olarak expires headers kodları eklemeniz gerekmekte.
Bir siteyi ziyaret ettiğiniz zaman, sitenin içerikleri tarayıcınızın dosya klasöründe önizleme dosyası olarak depolanır. Amaç, aynı sayfayı ziyaret ettiğinizde, içeriklerin tekrar tekrar yüklenmesini önlemek ve kullanıcıya en iyi deneyimi sunmaktır. Expires headers kodlarını sitenize eklerseniz, tarayıcıların bu özelliğini doğru kullanmasına yardımcı olursunuz. Bunu yapmak için de .htaccess dosyanızı düzenlemeniz gerekmekte. Detaylı bilgi ve nasıl yapılacağını öğrenmek için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.
-Bölüm 1'in Sonu-
En kısa zamanda rehber ve bölüm 2 hazırlanacaktır. Takipte kalın. İçeriği beğenidyseniz lütfen paylaşmayı unutmayın.
Bu içerik 21.8.2016 itibariyle günceldir.
0 yorum:
Yorum Gönder